Yeni dünya, yeni ekonomi, yeni gerçeklik… Bilişim çağı insan davranışını dolayısıyla toplumun yapısını derinden etkiliyor… Post Truth dediğimiz kendi tartışmalı bir kavramla anıyoruz yaşadığımız dönemi. Tüm kurumlar dijital dönüşüm konuşuyor, ülkeler siber savaşları yönetiyor, akışımızı yeni yurttaşlık modelleri ve değerler sistemlerinin yeniden inşası gibi gündemler kaplıyor.
Bu ara herkes yaşadığımız çağın en kötüsü olduğunu iddia ediyor. Siyasetten kurumsal hayata ve hatta ailenin dinamiklerine kadar şeffaf ve eşit koşullar için talepler yükseliyor tüm topluluklardan. Çünkü zamanın ruhu kolektif, barışçıl, özgür…
Oysa değişen insan davranışlarını ve ilişki dinamiklerini anlamlandırmak, insanı öncelemek, evrensel değerleri benimsemek için bir şans bu değişim. Bu virajı dönerken etkin stratejiler planlayabilmek için dijitalleşmenin hayatımıza etkilerini, yeni karşılaştığımız kavramları, fırsatları, sorunları ve çözümleri konuşmalıyız. Çünkü iletişim ve strateji hiç olmadığı kadar önemli ve de bu sebeple dijital viraj bir diyalog platformu olarak şekillendi.