Başta otomotiv, sigorta ve enerji olmak üzere yetkili satıcı ve acentelerin temsil konusundaki önemi her daim bu sektörlerdeki kurumların en önemli gündem maddelerinin başında geliyor. Satışın en büyük kanalı olan bayiler hiç kuşkusuz müşteriyle marka arasındaki deneyimin de en kritik unsuru. Ve şimdi bu deneyim dijitalle birleşiyor.
“Kontrol altında veya değil” birer bağımsız şirket olan distribütörler kendi markaları adına web siteleri, sosyal medya hesapları ve hatta mobil aplikasyonlar üretmeye ve yönetmeye başladılar. Doğal olarak bu süreç beraberinde kampanya yönetimini de getirirken online itibar yönetimi de başlı başına bir konu olarak ana markanın gündemine oturdu. Coğrafi olarak farklı bölgelerde olsalar da aslında rakip olan bayilerin dijital ayak izi günün sonunda çatı markanın iziyle birleşiyor. Peki doğru ve etkili yönetiliyor mu? Hadi örnekten bakalım.
ExxonMobil Distribütor Eğitimleri
İki yıldır keyifle çalıştığımız ExxonMobil pazarlama ekibi tam da bu konuda harekete geçti. Projenin ilk adımında dijital pazarlama eğitimi alan ExxonMobil distribütörleri ile geçtiğimiz haftalarda da “dijital itibar ve içerik yönetimi” eğitiminde buluştuk. Trabzon’dan Kıbrıs’a birbirinden farklı demografik yapılarda hizmet veren iş sahipleri ve/veya pazarlama profesyonelleri ile kendi hedef kitleleri ve koşulları üzerinden strateji oluşturma, algıyı şekillendirme, mecra seçimi, proje ve içerik yönetimi gibi başlıklar altında gerçekleşen eğitim tam gün atölye ile de desteklendi.
Madeni yağ gibi perakende ya da telekomünikasyon ile kıyaslandığında “zor” kabul edilen ve aynı anda hem son müşteriye hem de kurumsala satış yapan bir pazarda; marka, bayi ve kullanıcı için maksimum faydaya ulaştığımız bir süreç geçirdik. Bu sürecin en önemli özelliği sektör ve markaya özel tasarımdı. Biz iletişimcilerin çok sık kullandığı ve fakat haklı bir tabir olan “terzi işi” yaklaşım bu eğitimlerin en önemli noktası. Çünkü özellikle eğitimi alan kitle, o çok alıştığımız kurumsal dünyadan farklı dinamikler taşıdığında ve/veya konfor alanımızın dışında bir başka kitleye konuştuğunda eğitimin kişiselleşmesi bir yöntem değil mecburiyet.
